AYŞEGÜL’ÜN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ DAVADA, SANIK DURUŞMA SALONUNA GETİRİLECEK

KOCAELİ’nin Gebze ilçesinde izlem ettiği Ayşegül Işıklı’ı (16) seksüel sömürme girişiminde bulunup başına taşla vurarak öldüren Afganistan uyruklu Muhammed Atikullah (20), ikinci kat hakim karşısına daha çok. Duruşma salonunda geçmiş duruşmada sâdır olaylar sebebiyle tercümanın üstelik SEGBİS sistemi ile bağlandığı duruşmada, beceri aksaklıklar nedeniyle sanığın ifadesi esasen alınamadı. Sanık ve tercümanın sonraki oturum salona getirilmesine karar verildi. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda ise, Afgan maznun Atikullah’ın hayatını kaybeden Ayşegül’e saldırı ettiğinin belirlendiği belirtildi.

Olay, sabık yıl 12 Temmuz’birlikte, Gebze ilçesi Pelitli Mahallesi’nde meydana geldi. Afganistan uyruklu Muhammed Atikullah, dershaneden eve dönerken izleme ettiği Ayşegül Entelektüel’ı ağaçlık alana sürükledi. Burada cinsî istismar girişiminde bulunan Atikullah, namına direnen Aydın’ın boğazını sıkıp, başına taşla vurarak yaraladı. Atikullah, Ayşegül’ün çamaşırlarını giydirip, kez kenarına getirdi, henüz sonradan üstelik kızı yaralı gördüğünü belirterek, çevredekilerden müzaheret istedi. İhbarla mevrut keyif ekipleri, Ayşegül Görgülü’ı hastaneye kaldırdı. Bu sırada görüngü yerinden kaçan Muhammed Atikullah, uyanık vasıtasıyla yakalandı. İfadesinin peşi sıra Muhammed Atikullah, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kilolu bakımda tedavi gören Ayşegül Aydınlık ise 132 dolaşma sonraları hayatını kaybetti.

SAVCILIKTAKİ İFADESİNDE TAKİP ETTİĞİNİ KABUL ETTİ

Muhammed Atikullah, savcılıktaki önce ifadesinde, “Görüngü günü alkol aldım ve cami civarında dolaştığım sırada Ayşegül’ü gördüm. Alkolün etkisiyle hoşuma gitti. Beğendim ve gittiği yöne makul peşinden takip ettim. Yaban ve ağaçlık benzeri yere geldiğimizde, arkadan yaklaşarak habersizce boğazını sıktım ve aylak ayla getirmeye uğraştım. Patadak baygınlık geçirip, yolun kenarına düşerek kafasını çarptı. Sürükleyip, çalılık ve ağaçlık alana soktum. Pantolonunu çıkarttım. Çevreden sesler gelince pantolonunu giydirdim. Az Buçuk uzaklaştım, sonraları et kafalı gelip yaşayıp yaşamadığını kontrol ettim. Yüzünde yalın ve ağzında köpük vardı. Çantasındaki sulanmış mendil ile ağzını ve yüzünü sildim. Sakat saat ayıltmaya çalıştım, başaramayınca sırtıma alıp kat kenarına taşıdım. Mümasil ayrımsız gelişim yerinden tıpkı nefer geldi. Ayrımsız çevirici durdu, esenlik ekiplerine bilgi vermelerini istedim. Cıvıl Cıvıl olunca biri kızı tanıdı ve ailesine hikmet verdiler. Olup bitenleri kenardan izledim başkaca kız arabaya konulurken yardım ettim” dedi.

İLK DURUŞMADA AYŞEGÜL’ÜN KARDEŞİ TERCÜMANA SALDIRDI

Muhammed Atikullah için ‘nitelikli isteyerek öldürme’, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘nitelikli cinsî istismar’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın Gebze 2’nci Vahim Ceza Mahkemesi’nde tanıdık ilk duruşmasında, maznun Muhammed Atikullah mevkuf bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlandı, tercüman ve Aydın ailesi ise salonda amade bulundu. Duruşmada, hayatını kaybeden Ayşegül Ziyalı’ın kardeşi Esat Okumuş, mahkeme salonuna getirdiği jilet ile tercümana saldırarak yaralanmasına faktör oldu. Uyanık aracılığıyla gözaltına alınan Esat Ziyalı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

TERCÜMANLAR MAHKEME SALONUNA AKMAK İSTEMEDİ

Davanın zaman görülen ikinci duruşmasında, maznun Muhammet Atikullah vakfedilmiş bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile bağlanırken, Ziyalı ailesi ve avukatlar salonda hazır bulundu. Murafaa heyeti, ilk duruşmada yaşanan durumlar sebebiyle tercümanların duruşma salonuna katilmak istemediğini, 1 tercümanın SEGBİS tarafından İstanbul’daki aynı duruşma salonunda amade edildiğini duruşma tutanağına yazdı. Dosyada sanığın Ayşegül Münevver’a alın tensel istismarda bulunup bulunmadığına dair ifade olmaması sebebiyle, Adli Tababet Kurumu’ndan sabık celsede istenen rapora karşılık verildi. Adli Tababet Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun yazdığı cevapta, mağdurun tecavüze uğradığının düşünce birliği ile anlaşıldığı belirtildi.

SANIK VE DRAGOMAN DURUŞMA SALONUNA GETİRİLECEK

Duruşmada, Muhammed Atikullah’ın ifadesi alınmaya çalışıldı, ancak başarılı olunamadı. Hem sanık hem üstelik tercümanın SEGBİS sistemi ile konferans ziyaret yöntemiyle ifade verdiği esnada, dilmaç sanığı anlayamadığını belirtti. Murafaa heyeti Atikullah’ın yanındaki mahbes memuruyla Türki konuştuğunu görerek, savunmasını Türki yapmasını istedi. Türkçe’yi beş altı bildiğini söyleyen sanık Muhammed Atikullah, ara sıra yerlerde anlamadığını söyleyerek sorulara yanıt vermedi. Sanığın savunmasını alamayan murafaa heyeti, dimdik bire bir şekilde defans alınabilmesi için hem sanık hem da tercümanın murafaa salonunda hazır edilmesi gerektiğine görüş birliği ile değişmeyen verdi. Murafaa, sanık ve tercümanın güvenliklerinin sağlanması konusunda Kocaeli Valiliği’ne alfabe yazılarak, rastgele ikisinin dahi tıpkısı sonraki celsede hazır edilmesini istedi. Maznun Muhammed Atikullah’ın tutukluluğunun devamına değişmeyen veren mahkeme heyeti, duruşmayı 17 Küçük Ay 2023 tarihine erteledi.

‘BİR ÇOCUĞUM CEZAEVİNDE, BİR ÇOCUĞUM MEZARDA’

Duruşma sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ayşegül’ün babası Stabil Ziyalı, “Ayşegül’ün önceki duruşmasında benim oğlum Esat’ın, kendini mahkemede kaybetmesi sonrasında çocuğum istenmeyen ayrımsız eylemde bulundu. Tasvip etmediğimiz bire bir eylemde bulundu. Bundan belde da şu anda tutuklu yerine cezaevinde yatmakta. Bizim için şu anda sanığa verilecek olan cezadan haddinden fazla Esat’ın buradaki hatasını, kendini yitirme olayından dolayı ben oğlumun bire bir zaman ilk başıboş bırakılmasını istiyorum. Şu anda bire bir çocuğum cezaevinde, aynı çocuğum mezarda. Bomboş evde bekliyoruz. Bu zulmün bize elan çok yapılmamasını istiyorum” dedi.

Share: