Babacan: Yegâne İmzayla 200 Bin Suriyeliyi Vatandaş Özne Sayın Erdoğan’a Soruyorum; Sen Bu Vatandaşlıkları Illet Veriyorsun, Hangi Kritere Göre…

ENES CAN ÖZMEN

Demokrasi ve Akın (REÇETE) Partisi Genel Başkanı Yüce Babacan, “Şu anda bu ülkenin ayrımsız barhana politikası namevcut. Elini kolunu sallaya sallaya milyonlarca herif girdi bu ülkeye. Tıpkısı üstelik vatandaşlık veriyorlar, bir tane imzayla vatandaşlık veriyorlar. İlgili vekil söylüyor, ‘200 bin Suriyeliyi yurttaş yaptık’ diyor. Bizim mevzuatımıza göre, geçici siper altındaki insanların vatandaşlık üzere başvuru hakkı bile namevcut. Ben, buradan soruyorum. O yegâne imzayla, Resmi Gazete’bile tek imzayla 200 bin Suriyeliyi yurttaş fail Sayın Erdoğan’a buradan soruyorum: Sen, bu vatandaşlıkları münasebet veriyorsun, ne kritere göre veriyorsun” dedi.

Büyük Babacan, bugün partisinin Niğde İl Başkanlığı binasını hizmete açtı. Açılışta vatandaşlara seslenen Babacan, “Ülkemiz, çokça nazik tıpkısı büyüklük. 84 milyon nüfusuyla Avrupa’nın yer nazik nüfusu bizde. Avrupa’nın yer genç nüfusu bizde. Avrupa’nın arz nazik ekincilik arazileri bizde. Avrupa’nın sunu balaban toprakları bizde. Ancak maatteessüf yaşayış içerisinde yetersizlik yaşıyoruz. Genişlik ana azık ürünlerini haricen ithal eylemek zorunda kaldık. Sunu anne ürünleri daha çok çiftçimiz üretmiyor. Diyor ki ‘Ego ürettikçe zarar ediyorum'” diyerek konuştu.

“TARIMDA, HAYVANCILIKTA YAKIN TARİHİMİZİN SUNMA YUMRUK DÖNEMİNİ YAŞIYOR IYICENE ÜLKEMİZ”

Babacan, konuşmasına şöyle bitmeme etti:

“Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız, ‘Ne büyüklüğünde çok üretirsem o büyüklüğünde engel ediyorum’ diyor. Kaç tane çiftçimizden, kaç lime üreticimizden bunu duydum. Benzin üreticileri, beslediği hayvanların sayısını azaltmaya başladılar. ‘Kesiyorum’ diyor, ‘satıyorum’ diyor. Yarın bu büyüklük, şüphesiz buğday ithal etmek zorunda kaldıysa, zahir ten ithal emretmek zorunda kaldıysa yarın benzin ve benzen tozu bile ithal emretmek zorunda kalacak. Bundan korkuyoruz inanın. Bunun tek sebebi var; biberli idare. Bambaşka bire bir sebebi bulunmayan. Amiyane ülkemiz bereketli yönetilmiyor. Her alanda sorunlarımız şişman. Şu anda tarımda, hayvancılıkta yakın tarihimizin arz pres dönemini yaşıyor sunturlu ülkemiz. Gençlerimiz artık tarımla esermek istemiyor. Türkiye’üstelik topraklar gereksiz kalıyor. Çiftçimiz diyor kim ‘ Oğlum, kızım, sen şehre git, kendini kurtar’. Olur değme çiftçimiz bunu deyince, yarın Avrupa’nın en büyük ekincilik arazileri boş kalınca, ülkemiz elan çok, elan çok ithalat fayrap etmek zorunda kalınca bu ülkeye yazık olmayacak mı? İnanın içimiz çağ ağlıyor. Yazıktır. Bir tarım politikamız yok. Bu hükümetin şu anda bire bir ekincilik politikası bulunmayan. Ekincilik politikası sıfır aynı ülke imkânsız. Özellikle özellikle Avrupa’nın yer şişman ekincilik arazilerine ehil olan tıpkısı ülkenin, ekincilik politikası olmadan yürümesi benzer değil.

“SEN BU VATANDAŞLIKLARI NİYE VERİYORSUN, HANGİ KRİTERE BAKARAK VERİYORSUN”

Şu anda bu ülkenin bire bir göç politikası namevcut. Elini kolunu sallaya sallaya milyonlarca âdem girdi bu ülkeye. Bire Bir üstelik yurttaşlık veriyorlar, tek imzayla yurttaşlık veriyorlar. İlgili icra vekili söylüyor, ‘200 bin Suriyeliyi vatandaş yaptık’ diyor. Bizim mevzuatımıza bakarak, arızi himaye altındaki insanların vatandaşlık için başvuru hakkı üstelik namevcut. Ben, buradan soruyorum. O tek imzayla, Resmi Gazete’de bir tane imzayla 200 bin Suriyeliyi vatandaş fail Sayın Erdoğan’a buradan soruyorum: Sen, bu vatandaşlıkları neden veriyorsun, hangi kritere göre veriyorsun?

Bilmiyor musun kim 200 bin Suriyeliye vatandaşlık verince diğerleri ne diyecek? ‘Ya biz bile biraz henüz bekleyelim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bulunmaz tıpkısı özdek, biz üstelik biraz henüz bekleyelim. Ihtimal bize birlikte kânunuevvel sağlık’ diyecekler. Ferasetsiz dönüşleriyle ilişkin motivasyonlarını kırıyorlar ülkemizde yaşayan Suriyelilerin. Tığ, bu meseleye geçmiş açıkladığımız çok şümullü aynı gösteri planı ile karşılık verdik. Bu işin zahir yönetilmesi gerektiğini, bütün maddeleriyle 48 maddelik gösteri planıyla anlattık. Bizim açıkladığımız gösteri planı hükümete ayrımsız nasihattir. Bakın, bugün bunları yapmaya başlarsanız ülkenin sorununu çabucacık çözmeye başlayabilirsiniz demektir. Seçimlerden sonraları evvel dönem, aksiyon başına sağlık gelmez biz bunları yapacağız diyoruz. Bir zamanda bu açıkladıklarımızdan aynı kopya dahi hükümete gönderiyoruz. Bayramdan önce 11 eylem planımızı paket yaptık, 800 lime gönderdik; bilcümle milletvekillerine, bilcümle bakanlara, bilcümle partilerin umumi başkanlarına, yardımcılarına, vekil yardımcılarına.

“TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN SULAMA PROJELERİNİ, AMMA HEPSİNİ İKTİDARIMIZIN İLK 5 YILINDA TAMAMLAYACAĞIZ”

Ekincilik konusunda -evvel eylem planımızdır, geçmiş adımı toprağa attık- 56 maddelik eylem planı açıkladık. 56 maddeyi saysam sabaha kadar buradayız. Birkaç sunum cesim maddeyi söyleyelim. Tarımla ilişkin ne yapacağız? Hükümet duysun, bugün yapsın, yapmasına ayrımsız bariyer bulunmayan. ‘Tığ gelince yapacağız’ diyoruz. Ne yapacağız? Basma masrafının yarısını mehabet ödeyecek. Yem maliyetinin bilcümle yarısını azamet ödeyecek. Tarımsal destekler, daha teşrinievvel-dikim olduğu anda rakamları açıklanacak, hasatla bu arada birlikte derhal ödenecek. Biliyorsunuz şu anda, ekiliyor biçiliyor, hasat döneminde rakam açıklanıyor, tıpkı sene sonraları ödeniyor. Tığ, ‘çarçabuk o sene ödeyeceğiz’ diyoruz. Çiftçiye özel iskontolu ruh fiyatı uygulayacağız. Çiftçinin kullandığı mazotta rüşvet olamayacak. Eski borçların faizlerini sileceğiz, donduracağız, iki yıl ödemesiz vadeye yayacağız. Çiftçinin sırtındaki şu namus borcu yükünü tıpkı kenara koyacağız. Sulama, genişlik eke laf. Türkiye’deki hep sulama projelerini, amma hepsini iktidarımızın önce 5 yılında tamamlayacağız.”



Share: