Depremin acısını güçlü Sakarya’daki öğretmenler, öğrencileriyle depremzedeler amacıyla sandviç hazırlıyor

Sakarya’üstelik 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nin acısını yaşayan öğretmenler, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen insanlara bindi üzere öğrencileriyle sandviç üretiyor.

Serdivan ilçesindeki 15 Orak Ayı Şüheda Bilgelik Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri, 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin arkası sıra bölgedeki insanlara destek olmak için harekete geçti.

Yaklaşık 24 sene önce Gölcük Depremi’nin acısını faal okul müdürü Nermin Demirbaş ile 6 Şubat’ta dönem tatili üzere gittiği Osmaniye’dahi depreme yakalanan ve haddinden fazla sayıda yakınını kaybeden okulun coğrafya öğretmeni Alper Benzer arkalama çalışması yürütüyor.

Günde 3 bine yakın hazırlanan sandviç, arkalama tırlarıyla depremzedelere ulaştırılıyor.

“Tıpkısı günlerden, ayrımsız zorluklardan geçtik, acılarını paylaşıyoruz”

Meslek Müdürü Nermin Demirbaş, AA muhabirine, depremin arkası sıra öğrencilerle İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde günce azık ihtiyacını durdurmak üzere sandviç üretimine başladıklarını anlattı.

Her dönüş kestirmece 3 bin sandviç üreterek bölgeye gönderdiklerini nâkil Demirbaş, “Çokça üzgünüz. 1999 Marmara Depremi’ni yaşadım ve şu an ülkenin içerisinde bulunduğu durumu ve orada yaşamaya müteharrik halkımızı çokça bol şekilde empati edebiliyorum. Bir günlerden, aynı zorluklardan geçtik. Nelere ihtiyaçları var, bunu çok bereketli biliyoruz ve acılarını çokça yakından paylaşıyoruz.” dedi.

Sakarya’de yaklaşık 24 sene önce meydana mevrut afeti diri, sonuç depreme Osmaniye’da yakalanan ve akrabalarından bir nice kişiyi yitiren coğrafya öğretmeni Denk dahi ikinci depremin ardından ailesini Düziçi’ndeki plato evine yerleştirip Sakarya’ya döndüğünü söyledi.

Bölgede durumun berenarı ateş olduğunu anlatan Emsal, “1999 depremini yaşadığımız üzere ondan çokça çokça ayrımlı boyut var. Şu anda ailem orada. Keleş oğullarını, çocuklarını kaybettik, teyze oğulları, kayıplarımız haddinden fazla çok. Buraya geldik, elimizden geldiği büyüklüğünde bir nebze dahi olsa faaliyet düzenlemek istiyoruz ki içimizdeki arkalama hissini ortaya çıkaralım.” diye konuştu.

Devletin çok aşkın yardımı olduğunu ifade ederek “Tanrı razı olsun çokça çok yardım yapıyor.” diyen Örnek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Binamızda yıkkın namevcut ama oturulacak durumda değil şu anda. O yüzden plato evine gittik. Şu anda yayla evinde barınıyorlar. Kardeşim ve eşi sarıklı. Mahsus orada uzun süre kalacaklar, anca görünüyor. Evde benzeri dairenin içerisinde 20-25 birey var. Amma sunu azından gözümüz arkada değil, biliyoruz ki oradalar. Haddinden Fazla kıvrım binalarda maslahat oldu.”

Benzer, deprem sırasında insanların basiretinin bağlandığını belen ederek “Bina duvarlarının kenarında depremin durmasını bekledik ve çıktık. İki gün süresince araçta yattık. Yani ‘Yaşayan bilir.’ denilir ama 1999 depreminden çok ayrımlı. Bibi yakınlarımızdan olgun alamadıklarımız var. Tıpkı periyot ilk halı sahada karşılaşma yaptığımız teyzemin oğlu şu anda mevt etti. Onu bırakıp buraya geldik, demincek sağa sola arkalama amacıyla koşturuyoruz. Oğlum, kızım, eşim aynı tarafta yardımlar yapıyor.” şeklinde konuştu.

“Herkese yardım etmek istiyorum çünkü bunu yakından yaşamış biriyim”

11. derslik öğrencilerinden Alptuğ Türkan ise üzüntülü eyyam yaşadıklarını dile getirerek “Vücuduyla orada olamıyoruz, buradan destek olmaya çalışıyoruz. Hepsine eski olsun. Ülke zor günlerden geçiyor. Tığ de elimizden geldiğince bire bir nebze birlikte olsun bindi olmaya çalışıyoruz.” dedi.

İlayda Arslan bile okulda sandviç yaptıklarını ve başka yerlerde yardım faaliyetlerine katıldıklarını belirterek “Evde oturasım gelmiyor türkçesi. Oturduğum sıcak alanlar, yattığım hamam akak… Vicdanım şen etmiyor. Ben bile arz azından geliyorum, burada arkalama ediyorum.” diye niteleyerek konuştu.

Depremde akrabalarını kaybeden Kahramanmaraş Elbistanlı 9. sınıf öğrencisi Tabiat Belinay Sağlam ise oradakiler için endişelendiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Akrabalarım olsa bile olmasa üstelik herkese yardım etmek istiyorum zira bunu yakından muammer biriyim. Hiçbir akrabam olmasaydı dahi yeniden ben benzeri şekilde müzaheret ederdim, hepsi âdem, kâffesi kardeşimiz. yardım etmek elimde varken yapmasam kendim üzere vicdan azabı olurdu. Ailemden bili aldım. Birinci rütbe akrabalarım iyiler ama gâh kayıplarımız var, onlara üzülüyoruz.”

Okulda vazifeli annesiyle yardıma koşan 5 yaşındaki Tuğtekin Buyruk bile depremzedelerin birlikte olduğunu dile getirdi.

Share: