Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Muğla’da basın toplantısı düzenledi: (2)

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Yunanistan, ‘Arkamda o var, yanımda bu var.’ kabil söylemlerin arkasına sığınırsa kendini aldatmış peki. Erte değme durumda mukaddema olduğu gibi bugün namına doğal gaz verenlerin hiçbirisini Yunanistan beraberinde göremez. Biz komşuyuz, tığ birlikte olan iki ülkeyiz. Sorunlarımız var ve bunları fora etmek üzere diplomasiyi yöre plana çıkardık.” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, “2023’e Akilane Kent Buluşmaları” programı kapsamında geldiği Muğla’üstelik Sıtkı Koçman Üniversitesi Mektepli Sarayı VIP Salonu’nda basın toplantısı düzenledi.

Çavuşoğlu, Yunanistan’ın arsıulusal hukuka uymaz bir şekilde silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal etmesiyle ilgili adına Türkiye’nin zaruri tedbirleri alacağını bildirdi.

“Biz de NATO üyesiyiz, biz olur vermeseydik Yunanistan NATO’ya organ olamazdı.” diyen Çavuşoğlu, “Biliyorsunuz Yunanistan ayrıldı ve esasen geldi. Yunanistan ‘Arkamda o var, yanımda bu var.’ kabilinden söylemlerin arkasına sığınırsa kendini aldatmış olur. Ferda rastgele durumda evveli olduğu kabil bugün namına gaz verenlerin hiçbirisini Yunanistan beraberinde göremez. Tığ komşuyuz, biz omuz omuza olan iki ülkeyiz. Sorunlarımız var ve bunları fora etmek için diplomasiyi ön plana çıkardık.” dedi.

“AKARSU, maalesef yüzdelik 100 nahak olduğu halde Yunanistan’ın yanında olmaya çalışıyor.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mart’ta Yunanistan Başbakanı’nı İstanbul’bile mihman ettiğini ve burada gayet iyice ayrımsız mutabakata varıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

“Diplomatlık yoluyla sorunlarımızı çözelim, birbirimizin aleyhinde olmayalım, üçüncü ülkeleri devreye sokmayalım. Uyuşma buydu amma Yunanistan 15 dönem geçmedi kamu bilakis davranmaya başladı. Miçotakis’in New York’a gitmesiyle gelişigüzel. Böyle uluslararası hukuktan yana olması geçişsiz. Anlaşmalar varsa bu anlaşmalara uymak gerekiyor. Sonuçta Yunanistan’ın DENIZ’nin arkasına sığınmasının üstelik Yunanistan’a bir faydası imkânsız. Siyasal cevaplar, demagoji, tutkun, zayıf, türel argümanları ortaya koyamıyor. Cemi bu tezlerini ve yalanlarını çürüten mektuplarımızı görünce elhak zıvanadan çıktılar. Yunanistan SU tekmil arkamızda olur anlayışına sığınırsa yanılır. SU maatteessüf yüzde 100 haksız olduğu halde Yunanistan’ın beraberinde olmaya çalışıyor. O da arsıulusal hukukun, hukukun üstünlüğünün, hakkın, hukukun eviyiz diye fiyaka satan bir örgütten bahsediyoruz. Onlar üstelik sorunun çözümüne yardım sağlamıyor. Meğerse tığ mesail amacıyla çözüm önerileri sunuyoruz. Hem Kıbrıs’ta hakça paylaşım, hem Ege’da sorunların çözümüyle ait biz rastgele ant öneriler ortaya koyuyoruz amma bizim üyemiz değme şartta haklıdır yaklaşımının üstelik ayrımsız faydası gayrimümkün.”

12 adaların silahlandırılmasını şüphesiz değerlendiriyorsunuz sorusu üzerine, Çavuşoğlu, şunları ifade etti:

“Silahsızlandırılmış adalardan bahsediyorum. Yunanistan’ın ihlal ettiği adalar. 1923 Lozan Antlaşması ile Yunanistan’a verildi bunların bir kısmı. Tığ bu anlaşmanın tarafıyız. Aynı kısım de 1947 Paris Hazar Antlaşması ile verildi. Biz o anlaşmanın tarafı değiliz ama Türkiye’nin canip olup olmaması dahi majör değil. Bu anlaşmalar ne imzalanmış? Barışı monte etmek için imzalandı. Barışın şartları adına Yunanistan’a ‘Bu adaları münteha sana verdik, senin ama bunları silahlandıramazsın.’ Yunanistan bu adaları 1960’larda silahlandırmaya başladı. Ilk inkar etti, sonraları Kıbrıs Sulh Harekatı’ndan sonraları ‘Bize zılgıt var o yüzden silahlandırıyoruz.’ dedi. Elbette bu statü ihlali o günlerde başladı. Biz bu silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal fail Yunanistan’ı bu adımlarına alın BM’ye tıpkısı tezkere yazdık. Dedik kim ‘Bu alınan adalar bu şartlarda verildi, anlaşmalar üstelik ortada. Dolayısı ile Yunanistan bu ihlalden vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılır.’ Yunanistan türel ayrımsız cevap yüklemek yerine ‘Türkiye bizim egemenliğimizi ihlal ediyor, zılgıt ediyor.’ demeye başladı. Meğer anlaşmalar var. Anlaşmayı ihlal eden Yunanistan. 8 ay bilahare tıpkısı karşılık yazdı. Biz tabiatıyla tıpkısı karşılık henüz yazdık. Yunanistan’ın iki cevabı oldu. İkisi da cılız, algın siyasi demogojiden ibaret. Hukuki yönü çok algın. Tığ en üst geçtiğimiz günlerde üçüncü ayrımsız mektubumuzu hukukçular ile oturduk. Yunanistan’ın içine düştüğü eğlenceli durumu anlatırken gine hukuki argümanlarımızı tıpkısı misil henüz kıvrak tıpkısı şekilde ortaya koyduk. Yunanistan’ı de haddizatında zıvanadan çıkaran bu, delirten bu. Türkiye serinkanlı hukuki argümanları, bu anlaşmalara hangi büyüklüğünde sınırlı olduğunu ortaya koyuyor. Yunanistan diyor ki 1947 Paris Barış Antlaşması’na Türkiye canip değil. Türkiye’nin taraf olup olmaması değil, o zaman sana bırakılmış, İtalyanlar vermiş amma araç koşmuş. İmza atmışsın. Kime karşı silahlandırıyorsun bunu. Türkiye’ye alın silahlanıyorsun. Silahlandırmayacaksın. Barışın korunması için bu eşya. Bu şartı bozuyorsan Türkiye’nin bile eli kolu vabeste namına beklemesi cins değil. Dedeağaç ve ayrıksı bölgelerde ABD’nin melce yapması ayrı ayrı bahaneler, efendim Rusya imiş, oraymış, buraymış, ve benzerleri ama görüntüler anca değil. en üst Yunanistan’a verilen zırhlı araçları üstelik bizim uçaklarımız tespit etti. Bundan da çok huzursuz oldular. Attıkları her adımın farkında olduğumuzdan birlikte erinçsiz oldular. Bu silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal ettikleri bu adaları da bazılarını getirdiler bunu dahi belirleme ettik. Bunun peşini bittabi bırakmayacağız. Yunanistan ve Ankara büyükelçilerini bakanlığımıza çağırdık. Lüzumlu protestoları yaptık. artık da adımlarımızı buna göre atacağız.”

Mavi Vatan’a ilgilendiren tıpkı soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu şunları kaydetti:

“Dış siyaset milli aynı politikadır. Dış politikayı içerideki çöllük çekişmelere kurban etmemek geçişsiz. Türkiye’nin milli menfaatlerini tıpkı siyasete evet üstelik çekişmeye kurban etmemek geçişsiz. Adalarla ait önceden tehalüf milletvekilleri da gündeme getiriyordu, demincek getirmiyorlar. Bozukluk getirmiyorlar? Çünkü tığ onlara gerçekleri belgelerle arşivlerle gösterdik. Hangi yapıyorlardı? ‘YANLIŞSIZ Tümen hükümetleri döneminde şu oldu bu oldu’ Bizim cevabımız gayet açık. Biz DOĞRU Tümen iktidarları evet de Cumhur İttifakı temize çıksın diye ülkemize kötülük verecek açıklamalardan de perva ediyoruz. Yani muhalefeti çamurlamak için YANLIŞSIZ Tümen’yi temize nüfuz etmek için ülkemizin menfaatlerine zararlı ise etap atmaktan tığ içtinap ederiz. Cumhurbaşkanı’mız da biz de anca amma bizim cevabımız kesin. 1996 Kardak krizinden sonra hukuki ve fiziksel statüsünde rastgele fark olmamıştır. en üst zırhlı komütatör. Zaten adaların statüsü elhak 60’lı yıllardan itibaren ihlal edilmiş. Bu bire bir mazeret değil ama yani ekleyerek bu zırhlı araçları gönderdiler. Onu saymazsak, 1996 Kardak krizinden sonra böyle tıpkı statünün ihlali olmamıştır. Dolayısıyla SELIM Fırka’yi kötülemek amacıyla karaca yaymaca yapmaya ister namevcut.”

(Sürecek)

Share: