Lüleburgaz’de kentin içinden geçen uluslararası D-100 Karayolu’nda yaşamını yitiren bisikletli kollar anısına, çocukların yaşamını yitirdikleri yere belediye marifetiyle beyaz çiftteker bırakıldı. Belediye Başkanı Erek Gerenli, bambaşka duygusal kayıplarının yaşanmaması amacıyla kentin içinden güzeşte kasaba yolunun bire bir zaman ilk kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, “Ferişte olup aramızdan ayrılan sevgili Aziz ve canan Atakan’a aynı borcumuz var bizim. Onları koruyamadık. En azından onların hatıralarını yaşatıp bundan sonra böyle şeylerin yaşanmasını engel olmak amacıyla mücadele etmeye bitmeme edeceğiz ” dedi.
ABD’bile yaşamlarını yitiren bisikletlilerin anısını yaşatmak ve gidiş geliş terörüne özen kırılmak amacıyla yapılan White Cycle (Parafin Velespit) uygulaması Türkiye’birlikte ilk defa Lüleburgaz’dahi gerçekleştirildi.
Lüleburgaz’üstelik güzeşte yıllarda trafik terörüne kurban revan Muazzez Karabıyık ve Sinan Atakan Güç’un yaşamını yitirdiği yerlere beyaz zehir derrace bırakıldı. Lüleburgaz Belediyesi yoluyla gerçekleştirilen yâd ve farkındalık etkinliğine, Lüleburgaz Belediye Başkanı Amaç Gerenli, Belediye Başkan Yardımcıları, yaşamını yitiren çocukların aileleri, çiftteker dernekleri, Lüleburgaz Şehir Konseyi Başkanı Binnur Tüvana ve vatandaşlar katıldı. Yâd etkinliğinde, Eren Karabıyık ve Sinan Atakan Yavuz’un yaşamını yitirdikleri yere ölümlere ilgi kullanmak amacıyla parafin çiftteker bırakıldı.
“ONLARI KORUYAMADIK”
Fert anların yaşandığı etkinliğe bisikletiyle mevrut Başbuğ Gerenli, bisikletlerden ilkinin yerleştirildiği Terminal Kavşağı’nda kısa bir konuşma yaptı. Konuşması sırasında duygulanan Başkan Gerenli, “Melek olup aramızdan ayrılan canan Aziz ve canan Atakan’a bire bir borcumuz var bizim. Onları koruyamadık. Onlar için yapılması gerekenin tamamını yapamadık. Sunma azından onların hatıralarını yaşatıp artık böyle şeylerin yaşanmasını engel olmak amacıyla savaşım etmeye devam edeceğiz” diyerek konuştu.
BAKANLIĞA BELDE YOLU ÇAĞRISI
Lüleburgaz’ın ortasından sabık arsıulusal D-100 Karayolu’nun haddinden fazla sayıda canı yaşamdan kopardığına dikkat çekici Başbuğ Gerenli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bundan sonra Lüleburgaz kadar Trakya’nın heybetli merkezi olan ilçeye eskimemiş aynı mekân yolu kazandırması gerektiğini söyledi. Komutan Gerenli, “Lüleburgaz’ımıza özel bu durumda daha çok kentimizin içinden güzeşte bu arsıulusal yolun buradan kalkmasını sağlayalım. D-100 Karayolu üzere, ayrımsız zamanda Pınarhisar’dan Edirne istikametindeki öz üzerinden geçecek köprüler için biz bugüne büyüklüğünde yapılması müstelzim gelişigüzel şeyi yaptık. Bunun iştiyak rahatlığıyla Lüleburgaz halkı yerine yaşıyoruz, söylüyoruz. Yapılması gereken biricik husus bunun envestisman programına alınması, daha çok geç kalınmaması. Bir dakika önce envestisman programına alınsın. Lüleburgaz’ımızda daha çok trafik terörü yaşamayalım. Ruhları pürneşe, mekanları cennet olsun” dedi.
“TRAFİK TERÖRÜNE ARTIK SERENCAM VERELİM”
Başkan Gerenli, birlik bunların dışında beyaz zehir çiftteker uygulamasını gidiş geliş terörüne kurban revan bisikletli dostları adlandırmak üzere hayata geçirdiklerini söyleyerek, “Onların bizden ayrıldığı noktalara birer beyaz bisiklet bırakalım dedik. İnanın duygusalım. Konuşmakta çokça zorlanıyorum. Daha Çok lütfen trafik terörüne son verelim. Zira gidiş geliş terörüne kurban verdik sevgili kardeşlerimizi. Yayalara saygılı olalım, bisikletli dostlarımıza saygılı olalım. Kurallara uyalım” diye niteleyerek konuştu.
“BİSİKLETLER KANA BULANMASIN”
Sinan Atakan Yavuz’un 2017 yılında yaşamını yitirdiği noktadaki etkinlikte alay alan baba Sinan Güç da şunları söyledi:
“Bisikletler yeryüzü evire çevire karne hediyesidir. Sunma domuzuna hediyedir. Bisikletler kana bulanmasın, alelhusus yavru kanına hiç bulanmasın. Kanunlara nizamlara uyalım, dikkat edelim. Erenler, Atakanlar, Umutlar yaşa” diye konuştu. Mavera yandan Lüleburgaz Kent Konseyi Başkanı Binnur Hayatiyetli de, kente eskimemiş bire bir yer yolu kazandırılması için mücadelelerinin sürdüğünü belirterek, “Biz Lüleburgaz halkı yerine harekete terhis etmek üzere benzeri duygusal kaybı olmasını beklemeyelim. Bütün alay malay akım edelim. Biz artık söyleyiş istemiyoruz. Imdi bize bu söylemleri yapanların eyleme geçmesini istiyoruz. Tek ölümün siyaseti yoktur, yer yolunu istiyoruz.”
