Malatya’nın Pütürge ilçesinde 2020 depremi sonrası kentsel inkılap yapılması planlanan Hatip Mahallesi’nde yaşayanlar, havaların soğumaya başladığı bu dönemde evlerinden çıkarılmak istenildiklerini anlattı. Mahalle sakinleri yerine mütekellim Hacer Doğan, “Bizim tek türe sahipliğimiz bulunmayan. Normal yerey evlerle bizim evlerimize ayrımsız değer biçildi. Bize 150 bin TL veriyorlar, tığ bu parayla benzeri evin bap penceresini alamayız. Kıygın durumdayız” dedi.
Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 24 Aile 2020’birlikte meydana mevrut 6,8 büyüklüğündeki depremde sunu dokunaklı hasarı düzlük yerlerden birisi dahi Pütürge ilçesiydi. Depremde okkalı hasar düz ilçede, yer sarsıntısı konutları yükselirken, kâh bölgeler ise kentsel dönüşüme bağımlı tutuldu. Adalet sahipleri bir bir evlerine kavuşurken, gâh bölgelerde ise yer sarsıntısı konutları ile kentsel tahavvül uygulaması devam ediyor.
“BU PARAYLA EVİN PENCERESİNİ ALAMAYIZ”
Pütürge ilçesinde merkezde mevcut Hatip Mahallesi’nde de kentsel dönüşüm yapılması kararı alınan evlerde cıvıl cıvıl vatandaşlar, evlerinin hakikat değerinin verilmediğini ve kış günü gidecek yerlerinin olmadığını belirterek, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor. Evlerinden çıkmaları amacıyla uray aracılığıyla sonsuz anons yapıldığı, hareketlilik ve sularının kesildiği anlatım edildi. Malatya Valisi ve siyasi partilerin temsilcileriyle mülaki mahalle sakinleri, yıkımın durdurulmasını istedi. Mahalle sakinleri yerine konuşan Hacer Doğan, sarsıntı sonrası tevakkuf ettikleri Pütürge ilçesi Dil Cambazı Mahallesi’nin kentsel transformasyon alanına girdiğini anımsattı.
Doğan, kentsel dönüşüme giren evlerinin esas değerinin verilmediğini argüman ederek, “Pütürge Belediyesi ile Malatya Yer, Kentçilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından lehtar müteahhitlerle yapılan ihaleyle ‘hizmet adı’ altında bu büyüklüğünde milleti kıygın ettiler. Bizim tek doğruluk sahipliğimiz bulunmayan. Alışılagelen yerey evlerle bizim evlerimize aynı karşılık biçildi. Bize 150 bin TL veriyorlar, biz bu parayla benzeri evin kapı penceresini alamayız. Kıygın durumdayız” dedi.
“EVİMİZE SAYISIZ TEBLİGAT GELDİ”
“Bu şita günü nereye gideceğiz?” diyen Doğan, şunları söyledi:
“Bize ayrımsız aile da bulmadılar. Evlerimize akva raporu verildi. Depremin üzerinden 3 sene geçti amma evimize sayısız ihbariye geldi. ‘Elektrik ve suyu keseceğiz. Acar bukağılık zoruyla sizleri çıkaracağız’ dediler. Bu tartı ve tehditlerden muhit hepimizin psikolojisi bozuldu. Hiçbirimiz abat değiliz. Çoğumuz hayvancılıkla geçiniyoruz, durumumuz bulunmayan. Hakkımızı arayamıyoruz. İlgili tamam yelere gittim, ‘yapılacak tıpkı şey namevcut’ deniliyor. Ben hakkımı nerede arayacağım? Ihbarname geldi, 15 çağ içerisinde mahkemeye itirazda bulunabileceğimiz söylendi. İtirazın reddedilmesi halinde murafaa masraflarını dahi bizim ödeyeceğimiz tabir edildi. Param olmadığı için gidip hakkımı üstelik arayamıyorum. Bizim evlerimiz ayrımsız on paralık uğruna yıkılmak isteniyor. Ben yetkililere sesleniyorum, birisi buna ‘dur’ desin. Intihap zamanı kapımıza geliyorsunuz. Şu zaman kıygın durumdayız bozukluk bizim kapımızda tıpkı mebus evet bile mezun yok. Ben seçim zamanı sizi ahzetmek istemiyorum, yanımıza şu zaman geleceksiniz.”
Doğan, mahallede 15 lüp bulunduğunu, 10 evle ilgili ise mahkeme sürecinin bitmeme ettiğini belirterek, “Mahkemesi sonuçlananlara ret cevabı geldi. Şu an istinaf mahkemesindeyiz. Elan değişmeyen gelmeden, akva raporumuz olmasına rağmen cebren evlerimizden çıkarılmak isteniyoruz. 3 aktarılma sıkışık geldiler, cıvıltı ve suyumuzu kestiler. Daima evlerimizi boşaltmamız amacıyla duyuru yapılıyor” dedi.
“KIŞ GÜNÜ NEREYE GİDELİM?”
Mahalle sakini Yaşar Akgün ise evlerinin ‘hasarsız’ raporunun olduğunu kaydederek, “Edebiyat 6 ay süresince kimse gelip bize benzeri madde demedi. Şita gelmiş bize, ‘çıkın evden’ diyorlar. Tığ nereye gidelim? Hayvanlarımız ve yemleri var. Biz onları nereye taşıyalım? Gidecek yerimiz bulunmayan. ‘Acara kuvvetle gelip sizi çıkaracağız’ diyorlar. Kimsemiz namevcut, nereye gidelim” diyerek yardım istedi.