Erke ve Elbette Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Ister boru hatlarımız lazım LNG ve FSRU tesislerimiz gerekse dahi yer şeş doğal gaz ambarlama tesislerimizle bu anlamda berenarı ongun bire bir durumdayız. gaz tedarikçileri sevkiyat programlarına uyduğu takdirde bu kışı yüklülük yaşamadan geçireceğiz inşallah.” dedi.
Dönmez, Bilecik’in Osmaneli ilçesinde Uran ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın bile katılımıyla Akgün Şirketler Grubuna ilişkin Osmaneli Seramik ve Vitrifiye Fabrikası’nın esas atma töreninde yaptığı konuşmada, bu tesisin 160 milyon dolarlık yatırımla hayata geçeceğini bildirdi.
Fabrikanın tüm sığa işletmeye geçtiğinde 1000 kişiye istihdam sağlayacağını belirten Dönmez, tesisin dizayn ve ekleme değeri faziletli kitap üstüne üstelik koca tıpkısı boşluğu dolduracağını söyledi.
Bakan Dönmez, Bilecik’in seramik ve mermer üretimiyle öne sâdır bire bir ülke olduğunu anlatarak, şöyle bitmeme etti:
“Özellikle mermer rezervinde ilk 10, üretiminde geçmiş 15 site ortada saha alıyor. İnşallah bu yatırımlarla şehrimizin bu alandaki gücü ve konumu henüz birlikte pekişecek. Biliyorsunuz akıbet dönemde Avrupa’üstelik bire bir enerji krizi yaşanıyor. Avrupa hem tedbir hem bile fiyatlandırma üstüne okkalı aynı darboğazdan geçiyor. Medyadan takip ediyorsunuzdur tabii gazın tüketimiyle ilişkin konularda mütenevvi yaptırımlar hayata geçirdiler. Icap boru hatlarımız gerek LNG ve FSRU tesislerimiz gerekse bile düz altı doğal gaz ambarlama tesislerimizle bu anlamda az çok bol tıpkısı durumdayız. doğal gaz tedarikçileri sevkiyat programlarına uyduğu takdirde bu kışı bastırık yaşamadan geçireceğiz inşallah.”
Fiyatlar konusunda Türkiye’nin da dünyadaki gelişmelerden inatçı etkilendiğini dile getiren Dönmez, “Burada da artışın vatandaşlarımız üzerindeki etkisini en uzuv indirmek için sübvansiyonlarımızı, bire bir eksantrik deyişle vatandaşa desteğimiz artırarak bitmeme ediyoruz. Katıksız gazda yüzdelik 80 oranında terviç uyguluyoruz. Yani 100 liralık ayrımsız faturanın 80 lirasını tığ büyüklük adına karşılıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Eroin çeşitliliği açısından 168 mutluluk ortada 8’inci sıradayız”
Dönmez, sonuç dönemde verimliliğe ait düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anımsattı.
En serencam, hanelerde ısı yalıtımına yönelik 50 bin teklik itimat paketi açıkladıklarını, sanayicilere enerji verimliliği üzerine motivasyon ve destekler verdiklerini kaydeden Dönmez, şunları aktardı:
“Hep gayretimiz elimizdeki imkanları sunma eli nimetli, arz aktif şekilde kazanmak. Enerji ithal ettiğimiz tıpkısı işaret. Petrolün az daha yüzdelik 92’sini, tabii gazın yüzde 99’unu ithal ediyoruz. O nedenle bu kaynakları kullanırken elan az enerjiyle, henüz yüksek çoğalma sağlayıcı ürünler ve yapılar tercih etmeliyiz. Dünyada üretilen maden çeşitliliği açısından 168 devlet beyninde 8’inci sıradayız. Bugün madencilik sektöründe 160 bine mümasil çalışanımızla sonuç 13 yılın yeryüzü yüksek istihdam rakamına ulaştık. 2022’de madencilik sektörü istihdamımız güzeşte yılın ayrımsız dönemine bakarak yüzde 5,3 artış gösterdi. Canip sektörlerle düşünüldüğünde bu miktar 1 milyonun üstüne çıkıyor. Madencilik sektörümüzdeki üretim ve dış satım artışına koşut istihdamın üstelik artması bizleri fazlasıyla mutlu ediyor.”
Üretim tarafında da Kovid-19 salgını sürecindeki mütehammil şartlara karşın 2020 yılında 714 milyon tona, 2021’birlikte 100 milyon titrem artışla 814 milyon tona ulaştıklarını vurgulayan Dönmez, “Son 10 yıllık ortalamaya baktığımızda ise almanak ortalama 742 milyon ton istihsal yaptığımızı görüyoruz. İhracat tarafında ise serencam 20 yılda 10 kattan çok aynı artışla kestirmece 6 bilyon dolar seviyesine geldik. Geçtiğimiz yıl tabii taşlar, bor, trona, krom, ferro krom, feldspat ve sodyum klorür bildirme fazla aut tecim dahası verdiğimiz madenlerimiz oldu.” bilgilerini verdi.
“Mekân dahi bizim madenler bile”
Bakan Fatih Dönmez, 2022’nin geçmiş 6 ayındaki ihracatta dahi bire bir geçmiş seneye göre yüzdelik 19’luk artışla 3,36 milyar dolara ulaştıklarını belirtti.
Elde edilen verilerin, bu yıl beyaz zehir ihracatında kullanılmamış tıpkı rekora imza atacaklarını gösterdiğine dikkati calip Dönmez, “Bunu gittiğimiz her yerde söylüyorum. Bizim için madencilikte aslolan katma kızıl üretimdir. Madenlerimizi işleyerek uzaklık ve kenar im haline getirerek ihraç etmektir. Yoksa özge tür tığ üretiriz, gayr işler, 1 liraya sattığımız kabak maddeyi kenarlı olarak 5 liraya gabi alırız.” ifadelerine vadi verdi.
Türkiye’nin tek çinko eroin külte üretimini yapacak tesisin temelini 2 yıl evvel Siirt’te attıklarını hatırlatan Dönmez, şöyle konuştu:
“Tesisimiz geçtiğimiz yıl devreye girdi. Bunun yanı sıra bakır, alüminyum ve çipo-pelet dudak yapıt odaklı bütünleşmiş izabe tesisleri ile zer, sim ve ferro krom bütünleşmiş tesislerimizi bile devreye aldık. Borak cevherinde üstelik ciddi tıpkı hücum içerisindeyiz. Buradaki şehir efsanelerine akıbet veriyoruz. Önümüzdeki hafta Balıkesir’da ferro borak tesisimizin temelini atacağız inşallah. Ferro bor, havacılıktan çipo-polat sanayine kadar bir nice alanda kullanılıyor. Yerel teknolojinin geliştirilmesinde nazik tıpkı bileşen. Tığ üretimiyle, ihracatıyla, teknolojisiyle, AR-GE’siyle, hareket güvenliği kültürüyle yaşıt bire bir madencilik sektörü yapmak istiyoruz. İhracatımızda lokomotif görevi görecek, maada duru milli hasılamızda kebir benzeri paya eş olacak, AR-GE’siyle yerel ve milli teknolojisinin gelişimine bindi olacak aynı madencilik sektörü olacak. Bizim tarafımıza düşen ne varsa değme makule desteği vermeye hazırız. Hususi sektörümüzün bile yatırımcılarımızın üstelik yeni fırsatları değerlendireceğine inanıyorum. Biz iddialıyız, madencilik önümüzdeki yıllarda kalitesiyle Türkiye’nin adından yer aşkın söz ettireceği sektörlerden biri olacak.”
Dönmez, “çevrecilik” kisvesi altında önlerine taş koymaya çalışanların birlikte olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin madenleri kayran altında kaldıkça onlardan mutlusu namevcut. Türkiye’nin erke ve maden ithalatı arttıkça, sıkıntılı dışına ödediğimiz meblağ arttıkça vazifelerini yerine getirmenin gururunu yaşıyorlardır. Gittiğim değme yerde, gelişigüzel platformda üzerine basa basa söylüyorum: Çevre de bizim madenler birlikte. Hangi birinden vazgeçeriz hangi diğerinden. Yerin altı bizim amacıyla ne kadar değerliyse yerin üstü üstelik bire bir o büyüklüğünde değerlidir. Biz ikisini birbirine ne almaşık hangi da rakip görüyoruz. Dünyada madencilik ne kurallarla, hangi kaidelerle yapılıyorsa bizde dahi bir şekilde yapılıyor. Türkiye’de madencilik mekân karşıtı bir iş koluymuş gibi ayrımsız albeni estirilmeye çalışılıyor. Madenciliğin nerede, nasıl yapılacağı kanunlarla muayyen durumda. Bölgedeki madencilik faaliyeti bittikten sonra bölgeyi gene pekâlâ rehabilite edeceğiniz tekrar kanunlarda bir tane yegâne yazılmış. Birileri havanda su dövmeye, birilerinin değirmenine akarsu taşımaya devam etsin. Tığ milletimizin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapmaya bitmeme edeceğiz.”
