Çanakkale merkeze merbut Tevfikiye köyü sınırlarındaki Troya antika kenti kazısında kemikten yapılmış 3 bin 300 yıllık desenli hançer sapı bulundu.
Birleşmiş Milel Eğitim, Bili ve Firez Örgütünün (UNESCO) Dünya Firez Mirası Listesi’nde vadi alan ve resmi kazıları 150 yıl ilk başlayan, mukavim çokça kazı bilimsel keşfin yapıldığı Troya’bile 2022 yılı enerjik vadi hafriyat çalışma dönemi tamamlandı.
Firez ve Turizm Bakanlığının izni, Türk Gün Kurumunun desteği ve asıl müzahir İÇDAŞ AŞ’nin sağladığı imkanlarla ölçülü kazıda ulaşılan fırın kalıntısı, bölgedeki Rum kültürüne ilişik izlere ilgili arkeologlara şanlı ipuçları verdi.
Kazı Heyeti Başkanı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Sosyete Bilimleri Fakültesi Akademisyen Prof. Dr. Rüstem Aslan, AA muhabirine, 2022 hafriyat döneminin arkeolojik anlamda çok verimli geçtiğini söyledi.
Hele kazı bilimsel kazı anlamında Troya’nın Anadolu kenti ve Anadolu kültürüne ait olduğuna dayalı kesme verilerin bu yıl ortaya çıktığını anlatan Aslan, şöyle devam etti:
“Bu sene Wilhelm Dörpfeld’in kazdığı, Troya saraylarının arz büyüğü olan Troya 6 M Sarayı bölgesinde kazı yaptık. Burada özellikle Troya Savaşı ile ilişkilendirilen kez ve tabakaya ulaşmak amacıyla kazı çalışmaları yaptık ve âdeta Troya hafriyat tarihçesi açısından kebir, kemikten işlenmiş desenli tıpkı hançer sapına ulaştık. Bu çok yüce bir buluntu oldu bizler amacıyla. Özellikle kemikten yapılan bu zümre buluntuları Gün Doğusu Akdeniz’birlikte, Sonuç Tunç Çağı için görüyoruz fakat desenli olanı Troya’daki bir tane örneği ve saray yapısının derhâl önünde olması üstelik alelhusus buradaki yapıların işlevleri açısından haddinden fazla yüce. Buluntuların toprak altındaki kaynaklarını bize göstermesi açısından oldukça ehemmiyet taşıyor.”
“Troya Savaşı’nın varlığı, 150 sene layenkati devam fail kazılarla kabul edildi”
Prof. Dr. Rüstem Aslan, 2023 yılında, bu sene başladıkları bölgeleri kazmaya bitmeme edeceklerini dile getirdi.
Troya 6 M Sarayı ve başka noktalarda haddinden fazla ender buluntu ve sonuçların çıkmasını beklediklerini anlatan Arslan, ayrıksı kazılarda seyrek görülse üstelik tekrar kemikten üretilmiş cembiye, kama ve tığ kını örneklerine rastlamayı umduklarını söyledi.
Aslan, Troya antika kentinde kemikten yapılmış tek desenli cembiye sapını 3 bin 300 sene öncesine tarihlediklerini anlatım ederek, şöyle konuştu:
“2023 yılındaki hafriyat planlarımızda, hele bu döneme ilgilendiren yani Troya Savaşı ile ilişkilendirilen döneme ilişkin kazı bilimsel buluntuların az buçuk elan aktarılma yüzüne çıkmasını hedefliyoruz. Homeros’un İlyada Destanı’nda da düzlük düz Troya Savaşı’nın varlığı, 150 yıl aralıksız devam fail kazılarla akseptans edildi. Yüzyıllardır bu savaşın pekâlâ olduğu, olup olmadığı konusunda metin çok ağız dalaşı bahis konusu. Şunu banko söylüyoruz, antika gün tarihçilerinin, Heredot sonrasındaki tarihçilerin üstelik Troya Savaşı’nın olup olmadığı üstüne hiçbir kuşkuları bulunmayan. Bizim arkeolojik adına serencam 150 yılda yapılan kazılarda, Troya’bile hakeza bir savaşın evet de savaşların gerçekleşmiş olduğu konusunda korku duymuyoruz. Bu ve buna benzer buluntuları, Homeros’un destanında anlattığı Troya Savaşı’nın tarihî özünü ispatlayacak buluntular yerine yorumlayabiliriz.”
