Depremlerin arkası sıra Kahramanmaraş’ta normalin 4 kalpsiz radon gazı ortaya artık

Şans Beceri Üniversitesi (YTÜ) ve Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) vasıtasıyla yapılan araştırmada, 6 Küçük Ay’taki depremlerin tarz üssü Kahramanmaraş’ta radon gazı seviyesinin normaline bakarak 4 kat arttığı belirleme edildi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından YTÜ Ruh-Elektronik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Günay ile KOÜ Bilim Literatür Fakültesi Akademisyen Doç. Dr. Caner Dik, “Zelzele Sonrası Radon Gaz Konsantrasyonlarının Belirlenmesi” projesini hazırladı.

Projeyle başvurdukları TÜBİTAK 1002-C Natürel Afat Odaklı Vadi Çalışması Evgin Bindi Programı’ndan bindi düzlük Günay ve Yalçın, 9-12 Küçük Ay tarihleri beyninde Kahramanmaraş’ın Elbistan ve Ekinözü ilçeleri ortada mevcut Akpınar Köyü’ndeki toprakta düzlük çalışması gerçekleştirdi.

Yapılan ölçümlere bakarak, radon gazı seviyesinin depremin arkası sıra 4 itmam çok olduğu hesaplandı.

“Kahramanmaraş ile Kocaeli’nde yaptığımız değerleri karşılaştırdık”

Doç. Dr. Günay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toprağın yapısında birçok madde ile elementin yer aldığını, bunlardan bazılarının ise radyoaktif olduğunu söyledi.

Radyoaktif maddelerin bozulması sonucunda radon gazının açığa çıktığını belirten Günay, “Radon gazı arazi olan temas noktada var. Çünkü toprağın yapısında uranyum, toryum, potasyum bulunuyor. Bunlar ise bozularak radon gazını oluşturuyorlar.” diye niteleyerek konuştu.

Radon gazının normalde birlikte yeryüzüne çıktığını fakat zelzele esnasında toprak ve kayaçların yapısında bir açılma meydana gelmesi nedeniyle miktarının arttığını anlatan Doç. Dr. Günay, şöyle devam etti:

“Radon gazı ışın etkin bir gaz, çevreye alfa ışıması yayıyor. Özellikle radon gazının solunmasıyla akciğere geldiği zaman vücuttaki DNA moleküllerine ve hücrelere kötülük verebiliyor. Bu kapsam kansere bozukluk olabiliyor. Bu kapsamda yer sarsıntısı bölgesinde radon gazının tespit edilebilmesi için depremin üçüncü gününde bölgeye her an radon gazı ölçümlerini yaptık. Ölçümlerden derhâl geçmiş cihazımızı Kocaeli’dahi test ettik. Kocaeli’nde kısaca 10 bin becquerel civarında ölçümler yaptık. Bölgeye gittikten sonraları radon gazı seviyesi ölçümlerimiz 35 bin 40 bin becquerel beyninde daha çok. Ölçümleri saat başı yaptık. Ölçümlerimizden tıpkısı tanesi 43 bin civarında oldu. Kahramanmaraş’ın zelzele öncesi ölçümleri elimizde olmadığı için Kocaeli’nde yaptığımız değerlerle mukayese yaptık. Yaptığımız araştırmaya göre, deprem esnasında Kahramanmaraş’ta Kocaeli’ye göre 4 kat henüz çok radon gazı çıkışı tespit ettik. Depremden 1 sene sonradan bölgenin alışılagelen seviyesini ölçtüğümüzde bölgenin alışılagelen seviyesini bütün belirleyeceğiz.”

“Radon gazı bina içerisinde çalışkan oluyor”

Artçıların bitmeme etmesi nedeniyle toprakta açılımların sürdüğünü belirten Günay, bu nedenle rodan gazının yukarıya akla yatkın çıkmaya devam edeceğini belirtti.

Doç. Dr. Günay, radon gazının münhal havada olmasının insana benzeri zararı olmadığını anlatarak, “Radon gazı yapı içerisinde etkin oluyor. Çünkü topraktan binaya sızıyor. Bu haddinden fazla belli belirsiz bire bir gaz olduğu üzere binadaki çatlaklardan veya haddinden fazla amiyane kılcallıklardan da yukarıya çıkabiliyor. Medar katta, henüz alt katta bulunanlara evlerini havalandırmasını kaynak ediyoruz. Ayrıca vatandaşların radon gazı amacıyla vazıh havada maske takmasına lüzum yok.” ifadelerini kullandı.

Projedeki amaçlarından ayrımsız tanesinin depremi ilkin tespit edebilmeye müteveccih olduğunu vurgulayan Günay, sözlerini şöyle tamamladı:

“Depremin önceleri tayin edilmesine yönelik bir nice himmet yapılmakta. Günümüzdeki bilgelik ve teknolojiyle, depremi parçalanmamış yerine belirleyemiyoruz ama beher araştırman, beherglas ilim adamı bunun konusunda gittiği takdirde mutlak bazı veriler elde edilerek depremin başlangıçta tespiti cins olabilir.

Sarsıntı ve radon gazıyla ait mamul birçok iş var. Bu çalışmalar 1966 Taşkent depremiyle başlıyor. Orada depremden ilk radon gazının artışına yönelik bilimsel düzentileme var. Ondan sonradan yapılan birçok çalışmada depremden evvel radon gazının çıktığına müteveccih. Tığ üstelik bundan ahir çalışmalarımızı hele Marmara Bölgesi’nde yapmayı düşünüyoruz.”

Share: